FIKRALAR 3

 

Dalgınlık

Üc arkadas varmis, cepte beskurus para yok, karinlari da acmis.
Birde bakmislar ki bir lokanta karinlari da ac. Birinci adam girmis
yemek yemis. Yemekten sonra garson hesabi getirmis.
-Hesabiniz 100 bin lira
-Evladim demis demin odedim ya. demis ve cikmis.
Ikinci adam girmis yemegin yemis. Garson yine gelmis.
-Hesabiniz 100 bin lira
-Yahu demin odedim ya.
garson dalginligina vermis. Uzerinde durmamis.
Ucuncu adam yemegini yerken zaman da epeyi ilerlemis oldugundan garson
amamin masasina oturmus, Muhabbet acilmis
-Ya bugun cok dalginim, hesaplarini aldigim halde iki musterinden yine hesap
istedim. demis
bizim ucuncu adam
-Yaaa sahi unutmadan benim 500 bin liranin uzerini de getirsene.

Çan

Eski pasalardan biri, bir gun bir sebze bahcesini gezerken
bahcenin sahibine bostan dolabini gozu bagli olarak ceviren esegi
gostererek sormus:
- Bu esegin gozlerini nicin bagladiniz?
- Pasam, esek gozu bagli olarak dolabi cevirdigi muddetce dogru
bir yolda yurudugunu zanneder ve surekli bostanin etrafinda doner.
Gozunu baglamazsam, farkina vararak boyle saatlerce kuyunun etrafinda
donmez.
- Pekala boynuna bu kocaman cani niye taktiniz?
- Esek durdugu anda can sesi kesilir.O zaman gelip esegi tekrar yuruturuz.
- Peki ya esek yurumez de oldugu yerde basini sallayarak cani calarsa
ne yaparsiniz?
- Aman pasam ben senin gibi akilli esegi nereden bulayim?

Vites

Temel bir BMW almis.Arabasiyla Trabzon'a gidip hava atmak istemis.
Istanbul'dan yola cikmadan once Trabzon'a telefon acmis ve "Ben yarin
12'de yola cikiyorum beni karsilayin" demis.Ertesi gun 6 saatte Trabzon'a
varmis.Orda bir kac gun takildiktan sonra Istanbul'a donmeye karar vermis.
Istanbul'a telefon acmis ve "Ben yarin 12'de yola cikiyorum beni karsilayin"
demis.Ertesi gun Istanbuldakiler beklemeye baslamislar.6 saat olmus Temel
yok.10 saat yok,20 saat yok,40,50 derken Temel gelmis.Hemen sormuslar:
- Ya sen giderken 6 saatte gittinde niye donusun boyle uzun surdu?
Temel de yanitlamis:
- Hep su Alaman gavuru yuzunden.Arabaya ileri gitmek icin 5 vites geri
gelmek icin tek vites koymus.!:

Yastaymış

Kadin eczaneye gidip siyah prezevatif ister. Eczaci siyah kalmadigini
ama yesil, kirmizi, mavi renkler oldugunu soyle. Kadin israrlidir,
ille siyah alacak. Eczaci sebebini sorunca kadin yanitlar:
'Kocam yeni oldu de, yastayim'

Boğuldum

Temel olmus(yani mevta).Oteki dunyada gorevliler listeye bakmis
ve Temele:
- Ya senin adin listede yok sen bugun olmeyecektin yanlislikla olmussun.
Seni tekrar dunyaya gonderecegiz.Ama kurallara gore insan olarak
gonderilemezsin.Ancak istedigin bi hayvan olarak dunyaya gonderileceksin.
Ne olmak istersin?
Temel biraz dusundukten sonra:
- Yunus baligi olayim ,demis.Ve aninda yunus baligi olarak dunyaya
isinlanmis.Aradan 3 dakika gecmiski Temel tekrar oteki dunyaya donmus.
Gorevli sormus:
- Ne oldu ya? Biz seni simdi gonderdik niye geldin?
Temel masum bi sekilde cevaplamis:
- Yuzme bilmiyodum, boguldum!

Yanık

Temel, iki kulagi da yanik vaziyette hastaneye getirilmis.
Doktor bu duruma sasirip sormus:
- Nasil oldu bu?
- Utu yaparken telefon caldi.
- Peki diger kulagin nasil yandi?
- O da ambulans cagirirken!

40 yıl

40 yil surecek bir arastirma icin 3 astronot uzaya gonderilecekmis.Bunlardan biriside Temel'mis.Gitmeden once bunlara istedikleri bir seyi yanlarinda goturebilecekleri soylenmis.Birisi "Ben 40 yillik cikolata istiyorum" demis.Digeri "Bende 40 yillik sut istiyorum" demis.Sira Temel'e geldiginde "Ben de 40 yillik sigara istiyorum" demis.Neyse bunlara istedikleri verildikten sonra uzaya gonderilmisler.
Aradan 40 yil gecmis.Bunlar dunyaya donmus.Uzay mekiginden sirayla inmeye baslamislar.Cikolata isteyen sapasaglam bir vaziyette inmis. Ardindan sut isteyende ayni sekilde inmis.Temel inmis, yuzu gozu sismis bitkin bir vaziyette, bekleyenlere donerek:
- Allah askina biriniz bi kibrit versin !

Kim o ?

Temel ile Dursun, NASA tarafindan arastirmalar yapmak uzere aya
gonderilmis.Aya indiklerinde Dursun Temel'e:
- Temel sen mekikte kal, ben biraz ayda dolasip etrafi kontrol edeyim,
demis ve disari cikmis.Yarim saat kadar dolastiktan sonra geri gelmis.
Bakmis uzay mekiginin kapisi kapali.Baslamis kapiyi calmaya.
Temel icerden bagirmis:
- Kim O?

Mum ile

Temel, cezaevinde elektrikli sandalye gorevlisi.Mahkumun birini
getiriyorlar.Temel adami sandalyeye oturtuyo bi guzel bagliyo, tam
elektrigi verecek, tak! elektrikler gidiyo.Biraz sonra icerden mahkumun
muthis bagirma sesleri geliyo.Yaklasik 15-20 dakkika herif icerde
bagiriyo ve derken sesi kesiliyo.Temel disari cikiyo, arkadaslari soruyo:
- Nasil gecti, ne yaptin?
- Tam adama elektrik veriyodum ki cereyanlar kesildi.
- Peki adam niye o kadar bagirdi.
- Ne yapayim bu isler mumla cok zor oluyo.

Kadeş Savaşı

Tarih dersinde ogretmen birini tahtaya kaldirmis ve sormus:
- Oglum Kade$ savasini kim yapti?
Cocuk hemen yanitlamis:
- Hocam vallahi billahi ben yapmadim.
Hoca cildiracak... sinirle disariya cikmis, koridorda Matematik ogretmenini
gormus
ve durumu Matematik ogretmenine anlatmis:
- Hocahanim bu ogrenciler beni cildirtacak; Kade$ savasini kim yapti diye
soruyorum, vallahi billahi ben yapmadim diye yanit veriyorlar, cildiracagim...
- Hocam uzulmeyin cocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadim derler...
Tarihcinin sinirleri iyice tepesine cikmis ve solugu müdür beyin odasinda
almis.
- Müdür bey bu nasil bir okul, ne ogrencisinde hayir var ne de ogretmeninde;
ogrenciye Kade$ savasini kim yapti diye soruyorum, ben yapmadim diyor,
ogretmene durumu anlatiyorum bunlar cocuktur hem yaparlar hemde yapmadim derler
diyor, kafayi yiyecegim.
Müdür bey: siz hic kendinizi uzmeyin hocam bunda merak edilecek birsey yok,
simdi Bakanliga bir yazi yazar ve Kade$ savasini kimin yaptigini sorariz...
Tarih "gretmeni aldigi yanit ile oraciga yigilip kalmis ve müdürden bir hafta
izin almis...
Bir hafta sonra Bakanliktan bir yazi:
Bu yil odenek olmadigi icin Kade$ savasi yapilamayacaktir. Bilginize

Rize-Çin savaşı

Bizim Rizeliler Cinlilere savas acmaya karar vermisler.
Bunu Cinlilere de bir mesajla iletmisler.Cinliler acmislar
haritayi Rize'yi aramaya baslamislar.Bir de bakmislar
Karadenizin kiyisinda kucuk bir Turk sehri.Bunlardan
bize zarar gelmez deyip savasi kabul etmisler.Bunun
uzerine Rize'de yaslilar heyeti ne yapacaklarina karar
vermek icin toplanmis, Bu arada halkta sonucu bekliyormus.
Toplanti uzadikca uzamis.....
Sonunda genclerden biri dayanamamis, toplanti yapilan yere dalmis
ve
-Ne o korkaymisunuz?
demis.Yaslilardan biride:
-Korkmayruz ama o kadar insani nereye gomecegimizi dusuneyruz.
demis.

Köpek savaşı

Araplarla Israilliler bir konuda anlasmazliga dusmus.Tam savas
cikacakken ileri gelenlerden birisi:"Durun, bosu bosuna savas yapmayin,
her iki grupta bir kopek cikarsin.Kopekler kavga etsin.Kimin kopegi
kazanirsa onun dedigi olsun" demis ve bu gorus kabul edilmis.
Ertesi gun gazetelere ilan verilmis ve Israilliler ilk gunde dev
gibi bir kopek bulmuslar.Musabaka gunune bir kac gun kalmasina ragmen
Araplar bir turlu iri bir kopek bulamamislar.Derken son gun birisi
bi kopek getirmis.Kopek kisa boylu, karni yere degen, enine dogru uzun
bi kopekmis.Baska careleri olmadigi icin mecburen bu kopekle musabakaya
katilmislar.
Kopekler arenaya cikmis.Israillilerin kopegi kesin favoriymis.Birden
beklenmedik bir sey olmus.Araplarin kopegi bir hamlede Israillilerin
kopeginin bir bacagini koparip yemis.Sonra kopegin yarisini sonrada
tamamini yiyip bitirmis.Arenadaki butun herkes sok olmus.Sonucta
Araplarin kopegi galip gelmis.
Kopegin sahibi Araplardan cok buyuk oduller almis.Kopegin sahibine
sormuslar:
- Ya sen bu kopegi nerden buldun?
Kopegin sahibi gulerek yanitlamis:
- Aslinda timsahi bulmak kolay oldu ama onu ameliyatla kopege benzetene
kadar anam agladi!

Tüp Geçit

Istanbul a tup gecit yapilmasi icin ihale acilmis, Amerika, Japonya vs
hepsi teklif vermis, 10 milyar, 20 milyar dolar... Bizim Temel'le Dursun ise
10 bin dolar teklif etmis. Komisyon gitmis Trabzon'a Temel'le Dursun'u gormeye
Demislerki, ihaleyi size vericez, anlatin bakalim projenizi ?
Temel baslamis anlatmaya..."Ben gidicem Anadolu yakasina basliycam denizin
altindan kazmaya, Idris'de gidecek Avrupa yakasindan kazacak. Denizin altinda
ortada bulusucaz." Yetkililer sormus "Peki ya hic bulusamazsaniz noolcak?"
Idris bu sefer atilmis "O zaman bir tup gecit fiyatina iki tup gecit yaptirmis
olacaksiniz"

Akşam Yemeği

İkisi de fakir olan Temel ile Fadime evlenirler.Aralarında şöyle anlaşırlar :
-Her icimizde aşk içun yaşiyacağuk.
Bir hafta sonra Temel evine geldiğinde Fadime'nin radyatörün üzerine oturmuş olduğunu görür ve sorar :
-Ne yapayisun orada kariciğum?
Fadime :
-Akşam yemeğini ısıtıyirum sevgilum, der.

Asmak

Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor.Hemen gidip ipi ağaçtan çözer.Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar :
-Ha sen ne yapayudun öyle?
-Hiç kendimi asaydum...
-Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi.
Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir :
-Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum.

Akşam serinliğinde

Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.

Anlamlı Anlamlı

Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor :
-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.
-Sen ne yaptın?
-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.

Bıyık

Lazistan'ı gezmekte olan turist :
-Allah Allah, burada herkesin bıyığı var, demiş.
Temel, burnuna dikkat çekerek :
-Piz önemli ve değerli şeylerin altini çizeruz.

Berabere

Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı, hakemi bir köşeye çekip :
-Hocam, der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin...
-Bu maçı bize kaybettirecek olursan, bizimkiler seni ne yapar bilirmisin?
-Ne yapar?
-Seni parça parça ederler...
Hakem cevap verdi :
-Anlaşıldı, siz bu oyunda berabere kalacaksınız...
-Neden?
-Öteki, takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!...

Basın

Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :
-Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :
-Pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecek.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.
Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :
-Bakan yüzme bilmiyor!

Ölü Pire

Otelciyi çağırdı :
-Odalarım temizdir, dediniz.Pire filan yoktur, dediniz.Bakın şuna!
Otelci eğilip baktı :
-Evet, o pire ama...Ölü...Ölü...
Müşteri boynunu büktü, otelci de gitti.
Ertesi sabah otelci :
-Nasıl, dedi, rahat uyudunuz mu?
-Valla uyuyabilseydim, belki rahat ederdim ama...Sizin o ölü pire yok mu?
-N'olmuş ölü pireye?
-Yoo...Siz haklıymışsınız...Gerçekten ölüymüş o pire...Fakat cenaze töreni o kadar kalabalık oldu ki... Eşi, dostu ahbabı, akrabası, bütün pireler hazırdı törende...

İşi Neymiş


Uzun zamandan beri görüşmüyorlardı.Yolda karşılaştılar.
-Hayrola epeydir görüşmedik.Ne yapıyorsun?
-İyiyim..Yeni bir iş kurdum.Kadınlarla uğraşıyorum.
-O nasıl iş öyle?
-Onları esirler gibi çalıştırıyorum.Yemek yemelerine izin vermiyorum, kızınca bağırıp, çağırıyorum, paralarını alıyorum.Sonra da işleri bitince kovuyorum...
-Ne biçim şey bu böyle?
-Valla güzellik enstitüsü diyor onlar.

Kovboy ve atı

Uzun zamandan beri görüşmüyorlardı.Yolda karşılaştılar.
-Hayrola epeydir görüşmedik.Ne yapıyorsun?
-İyiyim..Yeni bir iş kurdum.Kadınlarla uğraşıyorum.
-O nasıl iş öyle?
-Onları esirler gibi çalıştırıyorum.Yemek yemelerine izin vermiyorum, kızınca bağırıp, çağırıyorum, paralarını alıyorum.Sonra da işleri bitince kovuyorum...
-Ne biçim şey bu böyle?
-Valla güzellik enstitüsü diyor onlar.

Kayıp kredi kartı

Esra Hanım dikkatsiz birisidir. Tam New York'a hareket edeceği vakit kredi kartını kaybeder. Hemen Citibank'a telefon eder :
-İyi geceler. Nasıl yardımcı olabilirim.
-Merhaba. Ben kredi kartımi kaybettim.
-Bana ne ???
-Citibank değil mi orası?
- Sss Sıtkı abi. Telefonda bi bayan var seni arıyo galiba.
Kredi kartını kaybetmenin yanında yanlış numara da çeviren dikkatsiz bayan iyice bunalır. Dikkatlice telefonun tuşlarına basar.
- Iyi geceler Citibank. Ben Hakan. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Ben kredi kartımı kaybettim.
- Hiç sorun değil, hemen kartınızı iptal ediyorum. Yeni kartiniz 24 saat içinde elinize geçecektir.
- Ama ben şu anda New York'a hareket etmek üzereyim.
- Bize koymaz hanfendi. Kartınız 24 saat içinde elinizde.
Esra hanım düşünceler içinde uçağına biner. New York'a gider. Uçaktan indiğinde güzel bir bayan onu beklemektedir.
- Buyrun hanımefendi kartınız.
- Aman tanrım bu ne hizmet, bu ne sürat !!
- Teveccühünüz. Buyrun bu da faturaniz. 1500 $
- Nası yaa?
- Senin peşinden kalktık geldik buralara. 1200 $ gidiş - dönüş uçak parasi, 100 $ yeni kart çıkartma bedeli, 100 $ senden önce uçaktan çıkıp seni bekliyormuş ayağına yatmam için kapıda bana yardım eden hostese verilen rüşvet, 50 $ taksi parasi. 30 $ Damga pulu, 15 $ Kore Sehitleri Vakfı için kesinti. - 1495 $ oldu.
- Bi de döner yedim uçağa binmeden önce.
- İnanamıyorum. Alacakaranlık kuşağı gibi. Peki bu faturadaki "CETVEL" ibaresi nedir?
- Ahh neredeyse unutuyordum. Bu da kartınızı kaybettiginiz için ceza. Açın efendim ellerinizi.
- Neler diyorsunuz?
- Açın efendim. Avuç içleri tavana bakacak sekilde.
"ÇAT ÇAT ÇAT"
- Ahhh çok acıdı. Manyaklık bu.
- Bir daha kartınızı kaybetmemeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Hadi eyvallah. Hey siz yeşilli bayan. Kartınızı kaybettiniz değil mi? Geliyorum.
- Anne - Baba inanamayacaksınız ama kredi kartım elimde.
- Sen de inanamayacaksın kızım. Citibank'tan iki tane zebellah gibi adam geldi. Şu anda anneni dövüyorlar. Ahh ne vuruyosun be!!

Madem gördünde

Kekeme ile bir arkadaşı yolda gidiyorlarmış.Kekeme, birden atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Arkadaşı sormuş :
-Neyi gördün mü?
-Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın...Bir de mi...mi...mini bir etek giymiş...
-Hani? Nerede?
-Se...Se...Sen ba...ba...bakana ka..ka..kadar ma...ma...mağazaya girdi!
Biraz daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
-Neyi gördün mü?
-Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba!
-Hani nerede?
-Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti!
Daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:
-Gördüm lan! demiş.Gördüm işte!
Kekeme de öfkeyle çıkışmış :
-Ma... Madem gördün de, ne diye bo...bo...bo.a bastın!

Ninem ödesin

Genç kız, büyük annesi ile bir mağazaya girer ve kendine yiyecekmiş gibi bakan tezgahtara sorar :
-Bu kurdelerin metresi kaça?
-Bir öpücüğe bayan
-Pekala, on metre veriniz.
Kız sarılan kurdele paketini alır ve :
-Hesabı, büyük annem ödeyecek, der.

Önemli neden

Genç kız, büyük annesi ile bir mağazaya girer ve kendine yiyecekmiş gibi bakan tezgahtara sorar :
-Bu kurdelerin metresi kaça?
-Bir öpücüğe bayan
-Pekala, on metre veriniz.
Kız sarılan kurdele paketini alır ve :
-Hesabı, büyük annem ödeyecek, der.

Para ne işe yarar o zaman

Sokağın başında çöreklenmiş dilenci, Neyzen geçerken :
-Allah rızası için beş-on kuruş? diye sızlanır.
-Ya vereyim de kafayı çek!
-Ağzıma içki koymam.
-Tütün içersin.
-Kullanmam.
-Öyle ise, genç kızlara...
-Yolunu bile bilmem.
-O zaman parayı ne yapacaksın?

Sözünü geri al

Toplantı çok sert geçiyor, üyeler şiddetli biçimde tartışıyordu.Bir ara üyelerden biri ayağa fırladı ve bağırdı :
-Bu toplantıya katılanların yarısı aptal...
Öteki üyeler de ayağa kalktılar :
-Sözünü geri al!...
-Geri al sözünü!...
-Geri al!...
-Sözünü geri al!...
Sert baskı ve üzerine gelmeleri karşısında boynunu eğdi ve üye :
-Peki, dedi, peki...Geri alıyorum sözümü...Bu toplantıya katılanların yarısı aptal değil...

Zeki Köpek

Adam meyhanede oturmuş arkadaşlarına köpeğini methediyordu :
-Müthiş akıllıdır.Bakın size bir örnek vereyim.Geçen gece dolaştırmaya çıkarmıştım bizim evin köşesindeki eczanenin önüne gelince tam kapıya işedi...
Arkadaşları gülmüş.Biri dayanamamış :
-Kuzum bunun zeka ile ne ilgisi var.Her köpek yapar bunu...
-Yapar tabii.Ama eczanenin kapısında "İdrar tahlili yapılır" yazıyordu.

Ana Sütü

Öğretmen, öğrenciye sormuş :
-Yeni doğan çocuklar için ana sütü niçin inek sütünden daha yararlıdır?
Öğrenci hiç duraksamadan cevabı yapıştırmış :
-Ana sütü bir kere çok daha lezzetlidir.Ekşime mekşime yapmaz.Kedi içmez.Taşınması daha kolaydır. Üstelik ambalajı da çok nefistir!

Daha çok

Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne?Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan'la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha!Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.Annesi merakla sordu :
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!

Deniz

Küçük Ayhan'la Mine konuşuyorlardı :
-Nehirler nereye dökülür.
-Denize, tabii.
-Hepsi mi?
-Evet.
-Öyleyse deniz neden taşmıyor?
-Tabii taşmaz.Denizin dibi sünger dolu.Suyu onlar çekiyor.

yi doktor

Kadının beşinci kocası ağır hastalanmış.Adam korkunç ağrılar içinde kıvranırken kadın telaşla söylenmiş :
-Hemen gidip bir doktor çağırayım!
Kocası :
-İyii ama, demiş, bari doğru dürüst bir doktor çağır.İyi bir doktor olduğundan emin misin?
Kadın :
-Emin olmaz olur muyum, demiş.Ölen kocamı da aynı doktor tedavi etmişti!..

Hangi eşek

Öğretmen :
-Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde, hangi eşekle sokaklarda dolaştın?
Çocuk :
-Oğlunuzla efendim.

Kim kimi görmeyecek

Ders yılı sonunda sınıfta kalan öğrencilerden biriyle öğretmen arasında şu konuşma geçti.
Öğretmen :
-Bir daha sınıfta kaldığını görmeyeceğim, anladın mı?
Öğrenci :
-İstifa mı ediyorsunuz, öğretmenim?

Ceza

Öğrenci sınıfa yeni gelmişti.İkinci günü öğretmenine sordu :
-Öğretmenim, insana yapmadığı bir şey için ceza verir misiniz?
-Olur mu evladım, dedi öğretmen.Yapmadınsa ceza da olmaz.Niye sordun bunu?
-Efendim dün verdiğiniz ev ödevini yapmamıştım da ceza verirsiniz sanıyordum!

Matematik Ciddiyeti

Musevi ailesinin en büyük derdi 10 yaşlarındaki çocuklarının matematikten sürekli "0" getirmesiymiş.Sıkıştırmışlar olmamış, ders aldırmışlar olmamış.Son çare, bir Katolik okuluna kaydettirmişler.Çocuk bir süre sonra matematik notunu düzeltmiş, sürekli 10 getirmeye başlamış.Peki ne oldu da bu çocuk böyle 180 derece dönüş yaptı?
Çocuk ısrarlı sorulara önce yanıt vermek istememiş.Sonunda bir gün gerçeği itiraf etmiş :
-Okula girdiğim gün adamın birini "artı" işareti üzerine çivilediklerini gördüm.O zaman bu işin ciddiyetini anladım...

Sora Sora

Küçük Mustafa ders çalışıyor, babası da köşesinde kahve içiyormuş.Bir aralık Mustafa sormuş :
-Baba, elektirik nedir?
-Elektirik?...Elektirik, şey!...Vallahi, ben de bilmiyorum oğlum.Ne kötü her gün görüp kullandığımız şey halbuki.
Mustafa boynunu bükmüş, tekrar çalışmaya koyulmuş.Bir zaman sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
-Ne var oğlum?
-Gök gürültüsü neden olur?
-Gök gürültüsü mü?Şey!Gök gürültüsü...Doğrusu ben de bilmiyorum...
Çocuk tekrar çalışmaya başlamış çaresiz.Biraz sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
Ardını getirmediği için babası merak etmiş :
-Ne vardı oğlum, birşey mi soracaktın?
-Hiç! deyip, boynunu bükmek zorunda kalmış çocuk.Babası devam etmiş konuşmaya :
-Söyle bakalım, ne soracaktın?.
-Yoo...Öyle pısırıklık etme, sor oğlum, sor!Ben hayatta bütün öğrendiklerimi sora sora öğrendim.

Ne bilsin çocuk

Yan yana iki villannın ilkokul birinci sınıfa giden biri kız, diğeri erkek iki çocuğu, kendi aralarında konuşuyorlardı :
-Büyüyünce benimle evlenirmisin?
-Hayır evlenmem!Bizim ailede akrabalar hep kendi aralarında evleniyorlar.Baksana, annem babamla evli, büyükannem, büyükbabamla ...Teyzemle eniştemle!...

Ne zaman at diyorlar

Birinci sınıf öğrencisi okuldan dönünce annesine :
-Bugün öğretmen bize atlardan söz etti.Ama ben atın ne olduğunu hala anlayamadım, dedi.
-Neden?diye sordu annesi.
-Öğretmen 'Atın yavrusuna tay, dişisine kısrak, erkeğine aygır derler, dedi.
-Bunda anlaşılmayacak ne var çocuğum?
-Peki anneciğim, ne zaman ata at diyorlar?

Neden yediniz

Küçük bir çocuk, hamile bir kadının karnına dokunarak :
-Ne var sizin karnınızda teyze, der.
Kadın :
-Çocuğum var evladım, diye cevap verir.
-Sizin çocuğunuz mu?
-Evet.
-Onu seviyor musunuz?
-Evet.
-Çok mu seviyorsunuz?
-Evet evladım.
-Öyleyse onu neden yediniz

Sizde yoktunuz

Öğretmen, tarih dersinde Hasan'a sordu :
-Bana yüzyıl önce olmayan birkaç şey söyle bakalım.
Hasan düşündü :
-Örneğin ben yoktum, dedi.Öğretmen güldü :
-Biliyorum senin olmadığını, dedi ve başka örnekler vermesini istedi.
-Örneğin siz de yoktunuz!

Soru

Öğretmen, öğrencilere :
-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak.Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır öğretmenim!...
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani birinciyi bilene ikinci soruyu sormayacaktınız?!...

Yardım

Küçük manav çırağı, ufak el arabasına kavun yüklemiş, yokuştan güçlükle çıkıyordu.Yoldan geçen bir adam, çırağa yardım, edip, arabayı, yokuşun öte başına çıkardılar.Adamcağız yüzündeki terleri silerek sordu :
-Senin ustan nasıl adam böyle?Hiç bu kadar kavun yükletilir mi?!...Ben bunu götüremem demedim mi?
-Dedim ama...
-Aması ne?...
-Elbet bir budala çıkar, sana yardım eder, dedi!..

Aynı şey

Kadınla erkek konuşuyorlardı :
-Sevgilim, söyle bana hayatına giren ilk erkek ben miyim?
-Tabii canım, ama anlamıyorum, nedense bütün erkekler hep aynı şeyi soruyorlar!...

Gelin Adayı

Çöpçatan, damat ve gelin adayını karşılaştırır.Gelin zengin olduğundan damat adayı ufak tefek kusurların bağışlanması için önceden uyarılmıştır.
Gelin adayı odaya topallayarak girer.
Damat adayı çöpçatana bakar :
-Topal bu, der.
Çöpçatan başıyla onaylar.
Damat gelinin saçlarını okşamaya kalkar.Peruk elinde kalır.Çöpçatana bakışlarıyla :
-Kel bu, der.
Çöpçatan başıyla onaylar.
Damat adayı odadaki gümüş takımlara antikalara bakar.Onların da sahte olmasından şüphelenir.Çöpçatanın kulağına fısıldamak ister.
Çöpçatan :
-Rahat konuşabilirsin, duymaz kulağı sağırdır, der.

Kimin Karısı

Çöpçatan, damat ve gelin adayını karşılaştırır.Gelin zengin olduğundan damat adayı ufak tefek kusurların bağışlanması için önceden uyarılmıştır.
Gelin adayı odaya topallayarak girer.
Damat adayı çöpçatana bakar :
-Topal bu, der.
Çöpçatan başıyla onaylar.
Damat gelinin saçlarını okşamaya kalkar.Peruk elinde kalır.Çöpçatana bakışlarıyla :
-Kel bu, der.
Çöpçatan başıyla onaylar.
Damat adayı odadaki gümüş takımlara antikalara bakar.Onların da sahte olmasından şüphelenir.Çöpçatanın kulağına fısıldamak ister.
Çöpçatan :
-Rahat konuşabilirsin, duymaz kulağı sağırdır, der.

Melekler uçar mı?

Anne kız konuşurlar.Küçük kız annesine sorar :
-Anne melekler uçar mı?
-Uçar.
-Bütün melekler mi?
-Evet.
-Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır :
-Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
-Babam konuşurken ona hep "Meleğim!" diyor da. Ama o uçmuyor

Totoche

Birkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar :
-Gütenberg kim. Biliyormusunuz?
-Hayır, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Gütenberg'in basım makinasını bulan kişi olduğunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
-Hayır, der ötekiler.
-Güzel, sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.Eğer gece kurslarına gitmezseniz yaşam boyunca....
İşte ozaman, aralarında lehimci olanı öfkelenip patlar :
-Oldu, anlaştık! Gütenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Totoche kim biliyormusun?
-Hayır!
-Peki öyle ise öğren! Totoche, sen gece kurslarına giderken karınla yatan heriftir!

Zaman geçti

Kız nişanlısını eve çağırdı :
-Otur Ali'ciğim.Evlenmeden önce tüm mazimi sana açıkça anlatmalıyım.
-İyi ama hayatım iki hafta önce anlatmıştın ya...
-O iki hafta önceydi hayatım.

Boğa

İki avcı arkadaş yaban ördeği avına çıkmışlardı.Ördeklerin yanına rahatça ürkütmeden varabilmek için bir İnek postuna bürünmeye karar verdiler.
İki arkadaştan sadece İneğin ayakları tarafında yürüyenin tüfeği vardı.Etrafı gözleyerek yavaş yavaş ilerliyorlardı.
Bir ara arkadaki heyecanla seslendi :
-Çabuk tüfeği bana ver, çabuk!
Öbürü şaşkınlıkla sordu :
-Ne o, sürü arkada mı yoksa?
Beriki sabırsızlıkla :
-Ne sürüsü yahu! dedi.Arkadan bir boğa dörtnala üstümüze geliyor.

Kurmadan yüzer mi?

Delinin birisi saatini hastane bahçesindeki havuza atmis. Bunu gören arkadasi yanina yanasmis ve konusmaya baslamislar:
-Niye attin saati havuza?
-Nasil yüzdügünü görmek için.
-Peki, kurdun mu?
-Hayir.
-Enayi, hiç kurmadan yüzer mi??

Guş

Dogu Anadolu'dan büyüksehre gelen bir vatandasimiz çevreyi seyrederken havada bir kus sürüsü görmüs ve öylesine mirildanmis:
-Vay be! Guslara bah. Ne güsel de uçuyorlar..
O sirada yaninda duran bir bayan seslenmis:
-Onlar gus degil, kus!
Bizim ki de mirildanmis yine, saskinlikla:
-Alla Alla, amma da gusa benziyorlardi halbuki..

Ararsa

Kadina sormuslar:
-Sevisirken kocanizla konusur musunuz?
Kadin yanitlamis:
-Ararsa niye konusmayayim!?

Ampul

Akil hastahanesinde bir deli kendini ayagindan tavana asmisti. Doktor nedeninini sorunca: Arkadasimiz kendini ampul saniyor dediler Doktor indirilmesini isteyince soylendiler:
- Iyi ama karanlikta kaliriz...

Sessiz sessiz

Temel ic hastaliklari uzmanina gitmis.
Doktor "Sikayetiniz nedir ?" dediginde:
"Bir suredir sessiz sessiz yellenmeye basladim.Ne tavsiye edersiniz ?" demis.
Doktor:
"Once bir kulak doktoruna gitmenizi tavsiye ederim !!!"

Tuvalet Kağıdı

Amerika'da kucuk bir kasabada tenha bir pub.. Hayli carpici bir sarisin bara dogru yaklasir ve barmene dogru egilir.. Barmen hemen karsilik verir, o da egilir barin uzerinden sarisina dogru.. Sarisinin hareketleri de, sesi de ic giciklayicidir.. Elini uzatir, parmaklarini barmenin sakallarinin icine sokarken konusur:
"Buranin yoneticisi sen misin?.."
Sarisin, barmenin yuzunu iki eli ile oksarken adam yanit verir..
"Pek sayilmam.."
Kadin ellerini barmenin sakallarindan saclarina kaydirirken gene kisik sesle fisildar:
"Bana yoneticiyi cagirabilir misin hemen, ona soyleyeceklerim var.."
Adamin nefesi kesilir..
"Su anda cagirmama imkan yok.."
Tahrik oldugu artik iyice anlasilmaktadir.. "Bana soyleyin, ben yardim edebilirim belki.."
"Tabii edebilirsin" der, sarisin iyice kisiklastirdigi sesi ile.. Bu sirada parmaklarini barmenin agzina uzatmis, adamin onlari emmesine de izin vermistir..
"Tabii yardim edebilirsin hayatim.. Ona de ki, bayanlar tuvaletinde, tuvalet kagidi kalmamis!.."

Bilet

3 laz ve 3 alman beraber yolculuk icin trene binmisler. Trene binerken almanlar 3 bilet almis lazlar ise bir bilet.
Bu ise sasiran almanlar nasil oluyorda siz bir biletle yolculuk yapiyorsunuz diye sorunca lazlar bakin ve gorun diye cevap vermisler.
Tren hareket ettikten sonra konduktor biletlere bakmaya baslamis. Bu arada bizim 3 uyanik laz tuvalete hep beraber girmisler almanlarda onlari izliyor.
Konduktor tuvaletin kapisini calmis "bilet lutfen" demis. Icerden bir bilet uzatilmis ve konduktor gitmis.
Almanlar hayret icinde vay be derken lazlar cikmis kabara kabara. Neyse gidilen yere varilmis isler bitmis ve donus yine beraber.
Almanlar isi ogrenmis bir bilet lazlar bu sefer bilet almamis. Almanlar hayret icinde nasil oluyor demisler.
Lazlar izleyin ve gorun demis. Trene binilmis konduktor bilet kontrolu yapiyor bu sefer almanlar bir tuvalete girmis lazlar bir tuvalete.
Tuvaletlerin kapisi kapanmis. Bu arada lazlarin girdigi tuvaletten bir laz cikmis ve Almanlarin kapisini tiklatmis "Bilet lutfen"....

Bez

Bi tane mafya babasi sevgilisinin evine gitcek ..kadin evli tabi...
adamlarina diyor ki..
-Gidin bir bez ayarlayin pencerenin altinda acin..kadinin kocasi gelirse
pencereden atliycam..
herifler basustune deyip gidiyolar..bir sure sonra pat pat kapi caliyo
patron paldir kuldur pencereden asagi atliyor.
kadin gidiyo kapiyi aciyo..patronun adamlarindan biri..diyo ki..
-patrona soylermisiniz bez bulamadikta..

Sinek

Ilk defa helikopter goren bi laz yanindaki arkadasina soruyo..
-bu ne lan ? diye yanindakide cevap veriyo..
-olsa olsa bin yasinda bi sinektir.

Görev

Iki subay aralarinda konusuyorlarmis:
-Bizim karilarimizla sevismemiz görev midir, angarya midir?
Baslamislar tartismaya, görevdir, angaryadir.. Ama bir türlü sonuca baglayamamislar ve erin birine sormaya karar vermisler. Er yanit vermis:
-Görevdir, komutanim.
-Niye?
-Angarya olsaydi onu da bize yaptirirdiniz.

Yanlış Bacak

Doktorun biri hastasinin yanina gelir ve konusmaya baslar:
-Size bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce kötü haberi söyleyeyim isterseniz...
Hmm, maalesef yanlis bacaginizi kesmisiz...Çok üzgünüz.. Ama iyi habere
sevineceksiniz! Öteki bacaginiz iyilesiyor..

Temel Sehirler arası Yolculukta

Temel araba kulaniyormus. Yoldaki yazilari okumaya baslamis. "Yavasla 80 km." Temel hizini 80'e ayarlamis.
"Yavasla 60 km" Temel hizini 60'e ayarlamis.
"Yavasla 40 km" Temel hizini 40'a ayarlamis.
"Yavasla 20km" Temel hizini 20'ye getirmis.
Bu arada da iyice sinirlenmis. Daha sonra bir tabela daha gormus.
"Yavasla kasabasina hosgeldiniz".

TREN

Temel Trene binecek! Temel ve iki arkadasi istanbul'dan Trabzona'a gitmek üzere tren garina giderler ilk Trabzon treni 1 saat sonradir,bileti alirlar.Ne yapalim bir saat diye düsünürken yemege gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet,muhabbet saata bir bakarlarki 1 saati geçmis.Hemen kosarlar tren garina ama tren gitmis. Yine bilet alirlar 1 saat sonrasi için. Ne yapalim vakiti nasilgeçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktiklarinda 1 saat olmasina 5 dakika vardir. Hemen kosarlar gara ama trene yetisemezler. Giseye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidicek tren varms diye.Gisedeki adam ''bakin bu son tren eger bunuda kaçirirsaniz Trabzon'a bugün dönemzsiniz'' demis. Bileti almislar yine sikilmislar ne yapalimki derken pastaneye gitmeye karar vermisler.Pastalar,kekler,çörekler muhabbet derken saate bir bakmislarki 1 saat olmak üzere hemen kosmuslar gara.Tren yeni hareket ediyor,içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamis,digeri orta boylu son vagona tutmus. Tren gitmis,Temel oturmus yere baslamis gülmeye. Gise memuru yanina gelmis.''Sen ne garip adamsin.3 treni kaçirdin, arkadaslarin gitti,sen kaldin,aglayacagina gülüyorsun be adam.'' Temel :''Uy hemserum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum''demis.

SİGORTA

Adamin teki temel havai'de bir otelde bir amerikaliyla tanisir

Temel:Benim fabrikam vardi,yangin cikti bende sigortadan aldigim parayla buraya geldim

Amerikali:Ne tesaduf...benim de fabrikami kasirga yok etti sigortadan aldigim parayla buraya geldim

Temel: ....O kasirgayi nasil becerdin ş

PENGUEN

Temel ve arkadasý yanlarinda bir penguenle beraber yoldan geçerken tanýdýk biri seslenir :

-Ula ayiptur habu hayvani boyle sokak sokak dolastýrmayun,getirun oni hayvanat bahçesine. Temel Atýlýr :

-Oriya dün geturduk,ha simdida sinemaya getiriyruk.

BOZUK KAMYON

Temel üç bes kurus birikmis parasıyle bir kamyon alıp çalıþtırmaya niyetlenmiş. Atlamışþ bir kamyon fabrikasýna gidip bir kamyon almış.Şöförlüğü de olmadığından yanındaki şöför arkadaşı ile beraber Trabzon'a doğru yola çıkarlar. Bir kaç saat gittikten sonra kamyon bir kütürdü çıkartarak durur. Temel sorar,
- Habu kamyona ne oldi ? şöför cevap verir.
-Vites kolu kırıldı. Temel hemen atılır. -Belliydi yola çıktuğumuzdan beri viteslen oynayi duruysun.

ALTILI GANYAN

Veli efendi hipodrumuna giden Temel atlara start alýr almaz favorisi olan atý elinde dürbinle takip ederek bir yandan da -Ulaným benum,yabak nasýl da yel gibi gidey diyerek atýný teþci eder. Geerçekten de Temel in atý en öndedir.Etraftakiler gýpta ile Temel e bakarlar,Temel dört köþedir. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel in atýna yetiþip geçmeye baþlarlar.Derken Temel in atý en sonuncu duruma düþer.Temel etrafýn alaylý bakýþlarýna aldýrýþ etmeden tezahürata devam eder.

-Uy aslaným benum ya bak nasýlda hepsini önine katti getiriy.

Kawasaki

Motor meraki olan bizim Temel Almanya'ya gitmis ve kendisine bir Kawasaki almis.Otoyola cikip baslamis hiz yapmaya.Bir sure sonra ilerde gitmekte olan bir Mersedese
yetismis ve Mersedesin soforune sen Kawasakiyi bilirmisin diye sormus. Mersedesin soforu evet diyene kadar temel vuuuuun diye uzaklasmis gitmis.Mersedesin soforu
basmis gaza ve Temel'e yetisip sormus peki sen Mersedesi bilirmisin diye.Temel bilmem demis ve vuuuuuun diye uzaklasmis.Az sonra Temel buyuk bir kaza
gecirmis.Mersedesin soforu gelmUs Temel'in yanina ve sormus. "Sen neden Kawasakiyi biliyormusun diye sormustun ?"

Temel kaldirmis kafasini "Kawasakinin freni neredeydi acaba ?"

Paraşüt

Temel parasutle inerken asagidan yukselen Cemal'i gormus.

-Nereden celeysun,demis

-Cephanelikten,demis Cemal

DENİZALTI

Temel askerligini denizalti da yapmis. Koyune dondugunde askerlik anilarini anlatirken diger koyluler sormuslar:

"Acep nasil bisi bu denizalti?" diye.

Temel baslamis: "Denizin altinda gider. Topu yoktur. Torpil atar......"

Merakli koylunun biri dayanamamis sormus: "Peki su altinda o torpil dedigin seyi atarsa su almazmi?"

Temel dusunmus dusunmus. Sonra demiski: "Hacen sen suda yellenirsen su aliyonmu? Yok. Haah iste sistem ayni sistem." demis.

BEŞ KERE BEŞ

Temel öðretmen.Talebeye soruyor:

-Peş çere peş.

-........

-Allah Allah.Pilmeysen tahmin et.Peş çere peş yirmipeş, pilemetun otuz

AYIN KAÇI

-Pu gün ayin kaçi, diye sormuþ Temel.

-Gazeteye pak, demiþ Dursun.

-Pakayrum ama bu tünkü gazete...

Bir kurşun

Bir gun hamile bir kadin magazada alisveris yaparken, bir catisma cikar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldirirlar.
Doktor ameliyat sonrasi kadina:- Hanimefendi hayati tehlikeyi atlattiniz.Ancak iki kursunu cikaramadik.
Bunlardan biri dogacak olan kiz cocugunuza digeri ise erkek cocugunuza isabet etmis.Simdi cikarirsak olurler.
Ancak uzulmeyin ileride bu kursunlari vucutlarindan atarlar Kadin dogum yapmis.cocuklar saglikli.Aradan yillar
gecmis.Kiz cocugu bir gun bahcede oynarken "Anne anne cabuk gel." diye bagirmis.Annesi telas icinde "Ne oldu
kizim" diye kosmus.- Bak anne vucudumdan bir demir parcasi cikti.Kadin sevinmis.- Telaslanma.Doktor amcan
demisti.Bak kursunu vucudundan attin.Bundan birkac gun sonra bu kez erkek cocuk bagirmis.- Anne anne cabuk gel.
Kadin yine telasla kosmus.- Ne oldu oglum?
- Anne, masturbasyon yaparken kediyi vurdum. Mavili İbne

Adamin biri arabaya binip orman yoluna girer. Ileride birisi onun el hareketi ile durmasini ister. Adam arabasiyla yaklastigi zaman bakarki adam tepeden tirnaga kirmizi giyinmis, arabasinin camini hafif aralayip hayirdir arkadas ne istiyorsun? diye sorar. Kirmizili adam derki; Beyefendi ben bu ormanin kirmizili ibnesiyim, uzun zamandir agzima bir lokma almadim bana yiyecek birseyler verirmisiniz? Adam hafif bir tebessumle yanindaki sandavici kirmizili adama uzatir ve iyi aksamlar diyerek oradan ayrilir. Az ilerde göl yolu vardir. Oradan da bir kisi el isaretiyle onun durmasini ister. Adam tekrar cami aralayarak bakarki bu da tepeden tirnaga sari giyinmis ve sorar hayirdir arkadas sarili adam aynen soyle der: Beyefendi ben bu golun sarili ibnesiyim. Yaninizda icecek bir suyunuz varsa verirmisiniz. Adam yanindaki kutu kolayi uzatarak hafif bir tebessumle iyi aksamlar der ve yoluna devam eder.Daha sonra asfalt yoluna cikar. Hizla ilerlerken yine yolun kenarinda el isareti yapan bir sahis gorur.Yaklastigi zaman bakarki bu da tepeden tirnaga mavi giyinmis. Bu sefer adamin tepesi atar, arabayi durdurur, el frenini ceker, hizla disari cikar ve aynen soyle der: Soyle bakalim asfaltin mavili ibnesi sen ne istiyorsun.??!!
Adam:"Ehliyet ruhsat lutfen" kirmizi sapkali kiz

Kirmizi baslikli kiz bir gun ormanda kolunda bir sepet ve sepette de kurabiyeler , babaannesine gidiyormus.Tam ormanin icinde ilerlerken birden bir bakmis , az ilerde calilarin arasindan bir kuyruk gorunuyor. "Kurt , kurt gordum seni cik disari sobe sobe " demis. Bunun uzerine calilarda bir kipirdanma olmus ve bir kurt surati asik bir sekilde soylene soylene cikmis calilardan ve kosmus gitmis. Neyse, kirmizi baslikli kiz yine ilerlemeye devam etmis. Az sonra , o da ne ilerde calilarin arasinda bu defa bir kulak !? "Kurt kurt yine gordum seni cik disari cik disari hehheee" demis. Kurt yine soylene soylene cikmis, basmis gitmis. Kiz yine ilerlemeye devam etmis, az ilerde yine caliliklar ama bu defa calilarin arasindan bir burun. "Kurt kurt bu defa da gordum cik disari cik disari gordum seni gordum gordum" deyince calilarin arasindan kurt uzatmis kafasini surat bes karis kirmizi baslikli kiza donmus "Kirmizi baslikli kiz , sen nereye gidiyorsun allah askina?" demis. "Babaanneme kurt, ona kurabiye goturuyorum" demis kiz.
Kurttan cevap gelmis : "Sittir ol git de rahat rahat bi sicalim yaw!"
inch inch

Herifin biri doktora gitmis, doktor demis, benim seyim acayip uzun, 25 inch kadar. Yani naapsam olmuyo, derdime bir care demis. Doktor valla kardes, ben buna bisey yapamam ama bizim mahallenin bi buyucusu var, istersen seni oraya
gonderiim demis. Herif naapsin, tamam abi, buyuksun, oyle olsun filan demis, buyucuye gitmis. Buyucu herifin durumuna bakmis bakmis, olm demis sen en iyisi git ormanda bi cesmenin basinda oturan sihirli kurbagayi bul, ona evlenme teklif et, kurbaga teklifini her reddedisinde 5 inc kisalirsin. Herif hemen hoplaya ziplaya girmis ormana, bakmis bi cesme bi de soz konusu
kurbaga... Hemen kurbaganin yanina seyirtmis. Ooo kurbaga, cillop gibiymisin yavrum filan demis ama kurbagada tik yok (buralari ben ekliyorum. ehuhehue) Yaw senin baska arkadasin yok mu, getir grup takilalim filan gibi laf atmis,
kurbagada yine ses yok. Hehuehuheh.. neyse devam ediim ben, kurbaga kardes selam demis herif, benimle evlenir misin? Kurbaga soyle bir suzmus bizimkini bastan asagi, HAYIR demis. Allaaaahhh, herif bi bakmis, seyi 5 inc kisalmis.
Abi super olay yaaa!! filan gibi geyik yapmis kendi kendine. Dur lam demis, sunu bi daha yapiim. Kurbaga kardes demis, benimle evlenir misin? Kurbaga hic tinmamis, yine HAYIR demis. Anam, bi 5 inc daha gitmis. Adam havalara
zipliyor. Valla isi bulduk demis adam kendi kendine. Yaw iyi hos da 15 inc yine de fazla, halbuki 10 inc olsa hem ben hosnut kalirim hem de tum hanimlara uyar demis. Kurbagaya tekrar sormus: Kurbaga kardes, benimle evlenir misin?? Kurbaga gozlerini soyle bir belertip adama bakmis. Yaw kardesim demis, sen laftan anlamaz misin? HAYIR HAYIR HAYIR!!!
Aynı inek mi?

Bir adamla karisi hayvanat bahcesini gezerken ciftlik hayvanlarinin bulundugu bolume gelmisler. Icinde bir boganin bulundugu bir citin onunde durmuslar.Citin uzerinde soyle bir yazi varmis."Bu boga gecen sene tam 50 kez ciftlesti.!" Kadin kocasina doner.. "Sanirim bu bogadan ogrenecek bir seylerin olmali." Adam suratini eksitir ve yurumeye devam ederler. Bir baska boga ve soyle bir yazi.. "Bu boga gecen sene 100 kez ciftlesti.!" Artik hangi sapik yaziyorsa bu yazilari.. Kadin tekrar kocasina doner.. "Amanin.. ayda 7 kereden fazla ..deminkini bosver ama bu bogayi ornek almalisin bence.." Adam homurdanir devam ederler..
Yine bir boga yine bir yazi.. "Bu boga gecen sene 365 kez ciftlesti.!!" Kadin.. "Cuss...gunde bir kez!!....Oh..Sanirim bu bogayi idol olarak almalisin kendine..!" Adam artik dayanamaz.... "Olur hayatim yanliz bir sor bakalim, arkadas hep ayni inekle mi ciftlesmis?"

Making Love

- What does a german woman say when she's making love?
- Ohh,ja,ja schoen,schneller schneller...

- What does an english woman say when she' making love?
- Ohh,yess,harder harder yess ...

- What does a turkish woman say when she's making love?
- Lan Huseyin, tavanin badanaya ihtiyaci var galiba...

Sinekteki

Kadının biri kocası ile tartışmaktadır.

Kadın : Bıktım senin bu çapkınlıklarından. yoldan gelip geçen kadınlara bile bakıyorsun vır vır vır dır dır dır...

Kocası bunun üzerine sinirlenir ve cebinden çıkardığı bıçak ile seyini keserek arabanın camından dışarı atar. tam bu sırada idris ile temel otoyolda

otomobilleri ile yolalmaktadırlar. Adamın seyi gelir ve bizimkilerin camına çarparak yapışır. Bunun üzerine temel idris'e dönerek :

Uy ula idris sinekteki mala bak uşağum ...

Mokok

Bir gün bir fransız bir de bizim temel ormanda safariye çıkarlar. ormanın derinliklerinde dolaşırken bir grup yerli tarafından yakalanırlar ve yerlilerin köyüne götürülürler. kabilenin reisi şöyle der:

-kutsal topraklarımıza girdiniz, cezalandırılacaksınız. ya mokok ya ölüm.

fransız hemen atlar ve "ben mokok'u seçiyorum der. bunun üzerine iri yarı bir yerli fransızı domaltır ve siter bırakır. fransız kurtulur.

bizim temel sitilmekten ise şerefimle ölürüm der ve ölümü seçer.

bunun üzerine reis:

"o halde ölene kadar mokok" der....